Kayıp Dünyaların Tanrıları

Seri boyunca varlığını ara sıra gösteren tanrılar vardı. Onları bazen net konuşurken gördük bazen sadece efsanelerde adları geçti. Şimdi o tanrılardan çoğunu sizinle buluşturacağım. 

...



Akela, Gücün ve şehvetin tanrıçası olarak geçer. Akela Surlarında hüküm sürmüş ve Tesna ve Hammuaş'ın savaşından sonra dünyada uzun süre kalıp insanlarına büyüyü öğretmiştir. Surlarında sadece kadın savaşçı yetiştirilmesini emretmiştir. Savaştan kaçan kadınlar için surları yapıp onları saklamıştır. Kadınlara savaşmayı ve erkekler kadar güçlü olmayı öğütlemiştir. Güneş ve Nilamani'nin en güçlü kızıdır. 




Amori, Hisar'ı kuran tanrıçalardandır. Yaksotat'ın sürülmesi için ilk emri veren kişidir. Sevdiği kadının öldürülmesinden sorumlu olan abilerinden Tabrizi uzun süre kovalamış ve yakaladığı yerde defalarca öldürüp dirilterek yıllarca işkence yapmıştır. Tabrizi af dileyene kadar onu yer altına kilitlemiştir. Yaksotat sürüldükten sonra sevdiği Hisar kadını öldürülünce dünyadan çekilip yeni bir yer arayışına çıkmıştır. Savaşın temsilcisidir. Acımasızlığı ve av tutkusu ile bilinir. büyük abisi Hammuaş bile onun savaş yeteneklerine karşı hayranlık beslemektedir. Güneş'in öfkesini almıştır. gözünü kan bürüdüğü dönem Tabrizi'yi cezalandırmış ve sonrasında huzur aramaya çekilmiştir aslında. Çok konuşkan değildir. her şeyin  savaşça çözüleceğine inanır.  




Ave, Mavi Ormanın tanrıçasıdır. Toprağın sihrine inanmış ve insanın sihri bozduğuna karar verip kendine has Mavi orman keşişlerini yaratmıştır. İnsanlardan nefret eden ve onlar tarafından dışlanan bir tanrıçadır. İnsanlar tarafından bilinmediği gibi üçüzlerden ortancadır. Sant ve Seron gibi güzelliği yoktur. ancak bilinen en güçlü şifa büyülerine ve annesi Nilamani gibi yaratıcı ışığın kaynağına sahiptir. Dünya'dan kendi isteği ile ayrılmış ve keşişlerinin de çoğunu yanında götürüp boşlukta kendi manastırını yaratmıştır. Yazıcıların çoğunu orada eğitmekte ve Akela'ya büyük bir saygısı vardır. Akela yazıcıları ve kadınları insanlardan seçtiği için kendi keşişlerini kader bağlayıcı olarak görevlendirmeyi tercih etmiştir. Yargıç ruhunun ışığını veren Akela'nın sağ kolu olarak Güneş'in Kızı'na büyü gücünün yarısını vermiş ve nesiller boyu yargıçlara gücü aktarılmıştır. Koen'in diğer insanlardan ayrı tutmasının sebebi bu yargıç ışığı yüzündendir. 
Yaksotat'ı öldürmek yerine cezalandırılması fikrini ortaya atan ilk tanrıçadır.  




Azatod, başta insan formunda doğan ama efsun ışığı olan bir tanrıdır. Yaksotat tarafından Üç tanrı dağında tanrı olması sağlanmıştır. Hisar Savaşında son anda Yaksotat'ın tarafında olmaktan vaz geçip emredildiği gibi Yargıç ve Rahibi korumuştur. İnsanlara olan nefreti ve Tanrılardan Tulhu'ya karşı olan saplantılı aşkı ile bilinir. Süslenmek ve mücevherler takmayı sever. Yaksotat tarafından yaratılmış olsada Güneş tarafından kutsandığı için bağımsız bir tanrı olma şansı verilmiştir, tanrı kitaplarından Yılan'a sahiptir ve elleri koparılmıştır. elleri yeniden var olana kadar büyü yapması ve dünya yaratması yasaklanmıştır. bu emeklilik süresince Akela'nın yazıcıları ile zaman geçirip onların getirdiği hikayeler ile vakit öldürmektedir. Nilamani tarafından kutsanmadığı için Aksak tanrılardan birisi olarak görülür.
 




Darta, Abisi Hammuaş gibi Kuzey Rahom topraklarını yöneten bir tanrıdır. Üşengeçliği ve sessizliği ile bilinir. Yaratma konusunda hep kusurları olduğu için daha çok tek canlı yaratmayı sever. Londaga sadece onun ışığından yaratılmış saf bir tanrıdır. Beyaz Kurtlar ise onun ve Hammuaş'ın ışığı ile var olmuştur. Ayezi bir tek onun tarafından yaratılmamıştır. Hammuaş tarafından Darta'ya yardım etmesi ve düzeni öğretmesi için Darta'ya verilen bir hediyedir Ayezi. Büyük ilk savaştan sonra dünyadan gitmeye üşendiği için yüz yıllarca bir dağın altında uyumuştur. Savaş yetenekleri güçlü olsada savaşmak yerine düşünmeyi tercih eder. büyük savaşlarda hep tarafsız olmayı ve ölüm ile konuşup ruhları korumayı tercih etmiştir. Hisar savaşında ruh kapısını kız kardeşi Vara'ya bırakmıştır. Vara ise Yaksotat tarafından öldürülünce Ayezi'nin soyuna kitabını verip savaşa ilk müdahalesi ve son müdahalesi olmuştur. Dünya'ya inmek yerine babası Güneş ile boşlukta gezinmeyi tercih etmektedir. Gücü diğer tanrılar tarafından asla tam olarak görülmemiştir. Karanlık ve ışığın savaşında tarafsızlığını bozsaydı kimse ölmeden ışığın kazanacağı söylenmektedir.  




Tanrıların yaratıcılarından eril enerjidir. Nilamani adındaki kuyruklu yıldıza aşık olana kadar sürekli olarak var olan kaosları durdurmakla yükümlüdür. kardeşleri vardır ama çoğu ondan yaşlı olduğu için sönmeye yaklaşmıştır. Güneş çocukları ortaya çıkıp Nilamani sönünce kendi ışığını bastırıp yarattığı evereni çocuklarına emanet edip inzivaya çekilmiştir. kardeş kavları ve çözülemeyen sorunları çözmek için nadiren olaylara müdahale etmektedir. Tesna ve Hammuaş'ın büyük kavgasında ilk ve son olarak yeryüzüne inmiştir. Nereden geldiği büyük bir gizemdir.   




Hammuaş, Güneş ve Nilamani'nin ilk çocuğudur. Güzelliği ve aklı ile Nilamani'ye gücüyle Güneş'e benzetilir. Ancak ne annesi ne de babası gibi değildir. yalnızlıktan korkan ve diğer kardeşlerini kaybetmemek için savaşların başlatılmasına engel olmamıştır. Evrenin yeni kontrolcüsü ve Güneş'in varisidir. Yüz yıllarca sönmüş annesinin bedeninde kardeşi Tesna ile cezalandırılmış ve oradan çıkınca gücüne Güneş tarafından mühür konulup sadece yaşam gücü bırakılmıştır. Tanrı ve tanrıça kardeşleri tarafından büyük saygı görmektedir. kimse sözüne karşı çıkmaz ve onun emirlerine bire bir uyarlar. Yaşam, ölüm ve kıyamet gibi bilinen yeteneklerinden sadece elinde yaşam kaldıktan sonra yer yüzüne asla inememiş ve yeni dünyalardaki varlıklara yaşam vermek için kardeşlerinin peşinden koşmuştur. 
 



IKA, var olan en büyük gücü sudur. Tesna ve Hammuaş'ın savaşı sırasında yer yüzüne inip bütün suyu bedeninde toplamış ve yaşamı korumak için mücadele etmiştir. Batı'da yer alan İKSABAT diyarını yaratmış ve dillere destan güzellikte kadın ve erkekleri yaratınca tıpkı abisi Tesna gibi o da aşık olmuştur. Tanrı ve Tanrıçaların yaratılan insanlarla ilişkisi yasaklanan kadar kendi yarattığı dünyada bir insan formunda kral olarak dünyavi zevklere dalmıştır. Yasak gelince dünyada kalmak için amacı kalmamış ve birden geri boşluğa çekilip inşa ettiği konaklama yerinde kendi vahasını yaratmıştır. Bir çok tanrı zevk almak istediği şeyler için onun kapısını aşındırmaktadır. Dünyada var olan sihir gücüne sahip insanlar IKA'nın soyundan olduğu düşünülmesinin sebebi ise uzun yıllar boyunca bir çok kadının ondan hamile kaldığı rivayetleriydi. insan mitolojisinde üremek için dua edilen tanrı olmuştur bir süre.
 



Londaga, Darta'nın oğludur. Kuzeyde arda kalan Gölgeleri temizlemesi için yaratılmış ve varlığını bir insan gibi sürdürmek için gücünden vaz geçmiştir. Görevini tamamlayıp yaşlanarak öldükten sonra bedeni geri dirilmiş ve Rahom'un koruyucusu olarak atanmıştır. Son görevi bittiğinde ise kimseye haber vermeden uzun süre ortalıktan kaybolmuştur. İKA'nın konaklama yerinde kalmayı tercih edip tanrıların buluşmalarına bile gitmemektedir.  Bir çok kişi tarafından yarı tanrı sayılmakta ve sonradan yükselen tanrılar ile daha iyi anlaştığı için zamanla Tulhu'nun yanına taşınıp orada Ruh kapısına bekçilik yapmaya başlamıştır. Gücü uzun zaman önce tükendiği için sadece varlıksal halini koruyabilmektedir. Ayezi ile olan dostluğu ise herkes tarafından bilinmektedir. 



Nilamani tanrı ve tanrıçalara yaşam ışığını verip onların bedenlerini şekillendiren anneleridir. Milyarlarca yıl boşlukta kendine ait bir yer arayan Nilamani bir kuyruklu yıldız olarak bilinir. Güneş'in evrenine geldiğinde ise onun gücüne ve ışığına hayranlık duyup etrafında döner ve aşık olurlar. Söneceğini bildiği için çocuklarını var etmek ister. Güneş gibi uzun bir yaşam şansı olmaz. ve kuralları bir kenarı atıp kendi ışığı ile Güneş'in ışığını kullanarak çocuklarını yaratır. Sonrasında sönerek geride mücevherlerle dolu kuyruğunu bırakıp yok olur. Işığı ise çocuklarında sonsuza dek sönmeden kalacağını bilir. Bir çok evrenden bir çok ışık topladığı için her ışığı bir çocuğuna karakter olarak gider. Güçlü olması ve diğer yıldızlara göre güzel olması ile bir çok kişi tarafından bir efsane olarak anlatılır. 
Fedakarlığın ve aşkın simgesi olan yıldızdır. 



Sant, Seron ve Ave'nin kardeşi ve aynı zamanda doğmuştur. Seron kadar güzel, Ave kadar zeki bir tanrıdır. Ave'den korktuğu için hayatının çoğu Seron'un eteklerinde geçmiştir. IKA ile ortak zevkleri ise onun dünyadan sürülmesine sebep olmuştur. Sant topraklarının tanrısıdır. Mavi Orman ve Seronrakaul arasında yer alan krallık en şehvetli krallık olarak bilinmesinin sebebi ise Sant'ın koyduğu kurallardı. Yaratma gücünü bitirene kadar güzel kadın ve erkeklerden harem kurmuş ve Seron'un müdahalesi ile krallığı elinden alınmıştır. Uzun süre İKA ile kalmış ve daha sonrasında da İKA gibi kendi haremini kurmak için boşluğa çekilmiştir. Ave'nin nefretini kazanacak kadar insan sevgisi ile bilinir. her zaman kaygısız, umursamaz ve pervasızlığı ile tanınmıştır. kızıl saçlı, yeşil gözlü ve her erkeği kadını baştan çıkaracak kadar cazibelidir. Erkek bedeninde kalmayı tercih etse de zaman zaman kadın bedenine dönüştürdüğü hali ile salınarak da görülmektedir. Seron tarafından defalarca uyarılmış ve üçüzlerden en arsızıdır.  



Seron, Seronrakul adında dünyanın en zengin krallığını kuran tanrıçadır. Masumiyet ve şefkat ile anlatılan Seron üçüzlerin en büyüğüdür. Ave'nin tam tersi olarak yarattığı insanlara anaç bir tavrı vardır. Kardeşler arasında en sakin yapıda olan tanrıçadır. Annesinin yaratma ve sürdüreme arzusunu almıştır. Hammuaş ve Tesna'nın savaşından sonra kendi krallığını kurup bereket ve zenginlik vermiştir. Geri yükselene kadar krallığı barışı ve huzuru korumuştur. daha sonra ise krallığı çileden çıkıp Kuzey savaşını başlatmıştır. Büyük savaşta Seronrakul'un yıkılmaması için Seron Güneş'in Kızı'nın görevlendirilip krallığı yönetmesi istenmiştir. Kuwala ise bu talebi reddetmiştir. Onun yerine Güneş'in Kızı'na bir teklif sunmuş ve Akela'nın topraklarında yetişmiş Seron soyundan olan yazıcı tanrıça son Seron kraliçesi olmayı reddettiği için Seron yer yüzündeki bütün gücünü kaybetmiştir. İnzivaya çekilmiş ve Akela'nın yazıcılarının keşfettiği evrenlerde dolaşmayı tercih etmiştir. Işığı sönmeye yakın olduğu için yerine Güneş'in Kızı'nın gelmesini istemesi üzerine Akela tarafından reddedilmiştir. Seron sarı saçlarının altına benzemesi ile insanlar tarafından tasvir edilir ve bereketin ve altının tanrıçası olarak bilinir. 
 


Tabrizi, Hisar'ı kuran tanrılardan birisidir. Hisar kurulduktan sonra Dohen topraklarına gidip orada kendi krallığını kurmuş ve zekası sayesinde insanlara bilimi öğretmek için keşifler ortaya koymuştur. Dohen'in ilk kralı olarak bilinse de bir çok kişi onun tanrı olduğu kanısına varıp büyük bir tapınak yapmışlardır. Bu tapınak dünyada yıkılmayan nadir tanrı tapınaklarındandır. Diğer kardeşlerine göre daha zeki olması ile bilinir. insanlara büyüyü unutturup bilimi yayması için Koen'e emir veren ve bu sayede tanrıların dünya üstündeki savaşını bitiren bilinmeyen kahramandır. Tulhu'nun kurtulması için çabalayıp onun kurtuluşu ile Azatod'un serbest bırakılmasını sağlamış ama Yaksotat'ın kollarını koparıp yok etmiştir. Koen ve Jeniske'nin uzun süre sessizce arkasında yürüyüp onlara bilim yolunu göstermiştir. Amori ile aralarında var olan kavdan dolayı anlaşamazlar. Amori'nin sevdiği ve birlikte olduğu kadın şifacıyı öldürmüş ve bu yüzden yıllarca yer altında işkence görmüştür. Kardeşinin insanla olan ilişkisini kimseye söylemeyip sadece kavga olduğunu söylemiş ve Amori'nin söndürülmesini engellemiştir. Büyük Abisi Hammuaş'ı örnek alıp sürekli onun izinden gitmeyi tercih etmiş ve Hammuaş tarafından vekili olarak atanmıştır.  Yazıcılar için alternatif dünyaların keşfini yapan öncü grubu yöneten Tanrı olarak görevini sürdürmektedir.   



Tesna, kardeşlerin ikincisidir. Hammuaş ile kurdukları Dünya'da annelerinin adını yaşatmak için insanları yaratan ilk kişidir. kendi yarattığı insana aşık olup çocuk yapmış ve ilk insanla birlikte olan tanrı olarak ortaya çıkmıştır. Babası tarafından başta taktir görse de abi ile olan kavgasında kendi abisini öldürmeye çalışmıştır. Üç Tanrı dağı henüz yükselmemişken orada Hammuaş'ı defalarca kesmiş ve bu vahşetinin sonucunda cezalandırılmıştır. Öldürülen karısı ve çocuklarının yasını bu ceza sırasında tutmuş ve yaratıcılığı elinden alınıp ölüm tanrısı olarak anılmasına sebep olacak ruhları çekip alma cezasına çarptırılmıştır. Yüz yıllarca dünyada ölen insanların ruhlarına yol göstermekle yükümlü kılınmıştır. tek bir dünya değil bir çok dünyada ışıkları toplamıştır. Hammuaş kadar güçlüdür. yer yüzünü yaratan ve büyük denizleri dolduran ikinci tanrıdır. İnsanlarının arkasında duramadığı için bir çok sorundan sorumlu tutulmuş ve kardeşler arasında sorumsuz olarak anılmaktadır. Tesna hayran duyulduğu kadar kardeşleri tarafından nankör olarak da bilinmekte ve Hammuaş'a ihanet eden bir tanrı olarak görülmektedir. 



Vara, namı diğer Frange cadısı olarak bilinen ikinci nesil tanrıçalardan birisidir. Dünya'ya savaştan çok sonra inmiş ve Hisar'ın kurulmasında büyük destek sağlamıştır. Ayezi ile Kuzey'de yer alıp uzun süre orada yeniden krallıklar kurmuştur. Ayezi tarafından kadim dost olarak bilinmiş ve Yargıçlara yol göstermesi için en kıdemli kişi olarak seçilmiştir. Uzun yıllar ruh kapısını koruması ile bilinmektedir. İnsanlara yaşlı bir kadın gibi gözükür. bir çok savaşa şahit olmuş ve Akela'nın yazıcılarını eğitmiştir. Kader yazanları yaratmasına yardım edip insanlar üzerine uzun incelemeler yapmıştır. Kedi anneyi var edip kaybolmuş ruhları dünyada sevdiği canlı olan kedilere benzetmiştir. Yaksotat tarafından parçalanmış ve yeniden bedeni şekil buluna kadar ruhu Tulhu tarafından korumaya alınmıştır. Şefkati ile bilinen bir tanrıçadır. bir çok büyünün yaratıcısıdır.
  

Yaksotat , tıpkı Ave gibi insanlara olan nefreti ile bilinir. başlarda insanlara olan sevgisi zamanla onların güç ve zevk arzusunu gördükçe bozulmuş ve onları yok etmek için oylama istemiştir. ret edilince Hisar'da bulunan tanrı yadigarlarını ve insan büyülerini toplayıp onları yok etmeye kalkışmış ama Hisarda sürülüp Üç Tanrı dağında cezalandırılmış ve İnsanları kutsaması için emri verilmiştir. Zekası ile kendini gösterip uzun yıllar insanları incelemiştir. Azotod ve Tulhu'nun varlığından güç almıştır. Kendini iyileştirmek için Tulhu'nun Azatod tarafından işkence görmesine göz yumması yüzünden gücü elinden alınmıştır. İnsanlara tekrar zarar vermemesi için yer yüzüne inmesi yasaklanmış ve Vara'nın bütünsellğini yok ettiği için kolları koparılması kararı alınmıştır. İnsanlara olan nefreti azalmasa da kardeşlerine olan öfkesi dinmiş ve barışmak için beklemektedir. Tulhu tarafından asla affedilmeyeceğini bilerek ışığı sönecektir. 


...
Her tanrı hem iyi hem kötüdür. Sonuçta onlara insanlara kendilerinden birer parça verdi. içleri biraz karanlık biraz ışık dolu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kayıp Masallar 1 (Beyaz Gelincik ve Kara Kurt Masalı)

Kayıp Masallar 3 (34. Bölüm)

Kayıp Masallar 3 (23. bölüm)