Kayıp Masallarda neler oldu? (Özet)
Merhaba sevgili okurlar. biliyorum ki ana konudan baya şaştık ve neler olacağına dair soru işaretleri belirdi kafanızda. "Aga be n'oldu şimdi" diyorsunuz. O yüzden şöyle baştan aşağı güzel bir özetle hafızları tazeleyip seriye tam gaz devam edelim.
...
Milos ve Andrjez henüz on beş yaşında tanışmış ve sonrasında aralarında başlayan aşk bir zeplinin düşmesi ile yeşermeden solup gitmişti. Milos Roluge ortadan kaybolurken Andrjez Dejan ise orduda rütbeli bir subay olmak için çırpınmıştı. Abisinin kıdemli subay olması ve ailesinin daima orduya hizmet eden subaylardan oluşması Andrjez Dejan için rol model sayısını arttırsa da onu orduya bağlayan şey bir gün Milos'u bulma arzusu olmuştu.
Yıllar geçip Güneyde Milos'un izini bulan Andrjez Nuna adında bir fahişeyi oraya gönderip onu araştırmasını ister ve Milos'un orada olduğunu kesin öğrenince oraya gelir. Her şeyden habersiz ve saf olan Andrjez Dejan orada Milos'un bir sevgilisi olduğu gerçeğini öğrendiğinde ondan vaz geçmemek konusunda ısrarcı olur. Milos'un neden ondan kaçtığını öğrenmek için araştırma yaparken yıllar önce manastırda tanıştığı Achube adındaki üst teğmenin bir pansiyonda öldürülmesi ile Andrjez ortada oldukça tuhaf bir durum olduğunu fark eder.
Neler olduğunu çözmek için Milos'u sıkıştırsa da Yüzbaşı Dejan yani abisi tarafından dizginlenir ve ona gerçeği söylemeleri için ısrar eden Andrjez birisi tarafından vurulur. Vuran kişinin kim olduğu bilinmediği gibi iki kurşunu kalbine yiyen Andrjez Dejan ölümle yüzleşir.
Ölüm bir tanrıdır ve Andrjez'e bir şans daha vermek ister. Ölüm yüz yıllar önce belki de binlerce yıl önce var olan dünyayı yaratan iki tanrıdan birisi olan Tesna adında yaratıcı büyük tanrı Güneş tarafından cezalı bir tanrı olduğu için Andrjez Dejan onun için bir çözüm olarak gözükür. Andrjez Dejan ölümle yüzleşip bunu kabul ettikten sonra dirilir ve göğsünde iki nilüfer çiçeği damgası ile öldüğü ameliyat masasından yürüyerek ayrılır.
Bu süreçte Milos Roluge ona neler olduğunu ve öldüğünden emin olduğu Andrjez'in nasıl hayata geri döndüğü çözmek için gizli bir araştırma başlatır ama araştırması yarım kalır. Ailesinde babasından gelen genetik hastalığı onu yatağa düşürür ve bu süreçte bir çok şeyden habersiz yarı komada kalır. ancak araştırmasını başkası devralmıştır.
Sürecin içerisinde Andrjez Dejan ise ona verilen gücün büyüklüğünü fark edip isyancılar gerçeğini öğrenir. Milos'un anlattığı direniş birliği "buz kristali operasyonu" öğrendiği itaatkar asker eğitimine uymadığı için bir şeyleri anlamak amacı ile Güney Cephesine gider ve orada gücünü sergiler.
Gücü korkunçtur ve isyan birliklerine öncü olan General Donowan tarafından kararsız olan Andrjez bayıltılıp alı konulur. Bu arada öldüğü söylenilen Achube ise sessizce bir hain arayışındadır. Bu süreç içinde Ramsy adında bir gençle tanışır. Milos Roluge ile para karşılığı bir ilişki yaşayan bu genç adam yine Milos Roluge tarafından terk edilmenin acısı içindeyken ölümden kıl payı kurtulur ve bunu Achube'ye borçludur. Achube bir kaçak ve ölü olarak bilindiği için tek kişiden emir almaktadır. o kişi ise Yüzbaşı Dejan yani Andrjez Dejan'ın abisidir. Achube basit birisi değildir. Buz Kristali kullanabilecek kadar iradeli ve güçlüdür. Korkuları ile savaşıp hayatta kalıp bir kullanıcı olarak isyancılara katılmış ve ortadan kaybolmak için öldü oyunu kurgulanmıştır.
Ramsy ve Achube bir çiftliğe gidip durum raporu verecekken eski bir albay olan çiftlik sahibini öldürmek zorunda kalırlar. Onları ele vermemesi için Achube adamı ve kadını vurup çiftliğe el koyar ve o sürede Ramsy ile gelgitli bir bağ oluşur arasında. aralarında yaşanan çekim sonucu bir ilişkiye başlarlar ama bu ilişki saklanmalıdır.
Aynı zamanda isyan birliğinin içini araştırmaya ve imparatorluğa hizmet eden Yüzbaşı Lows ise muhbirinden bilgi almak için çırpınmaktadır. Ve nişanlısı olan Emma Orgraf ise neredeyse doğum yapmak üzere olduğu için onu güvende tutmak ister. bu sürece Lows'un ayağını dolaştırmak için Achube'ye Emma'yı kaçırma emri gelir. Emma ise bu kaçırılma olayında kendisi plan yapıp kendini kaçırtmıştır. Achube onu kaçırıp Ramsy ve Andrjez'ın Milos'u bulması için gönderdiği Nuna adındaki Fahişe ile eski bir ahbabı olan gazi bir albay doktorun çiftlik evine gelir. Emma'nın doğum yapması isyanın başlangıcı olarak belirlenirken bir gece başlayan hava saldırısı bütün güney isyan birliklerini ağır hasara uğratır. Bu süreçte Andrjez Dejan ve General Donowan'ın imparatorluğun eline geçtiği bilgisi ile Achube bir göreve gönderilir. Ölüm mangası ile ölü ya da diri onları kurtarması emredilir. Aynı süreç içinde Buz Kristali operasyonun ana merkezi olan laboratuvarda bombardıman altında kalmış ve Milos Roluge'nin birikimleri bir gecede mahvolmuştur. O süreçte önemli bir gelişme olur. Milos Roluge Ve Yüzbaşı Dejan arasında geçen konuşma sonucunda Milos araştırmasını tamamladığını belirtir. Andrjez Dejan'ın zamanında tanrılar çağında seçilmiş soydan geldiğini ve yüzbaşının da o kandan olduğu ortaya çıkar. Sorun ise Andrjez2in içindeki efsunu uyandıran şeyin ne olduğu bilinmemektedir. Milos onu kurtarmak için yeni ayağa kalkmışken Ölüm mangasına yetişmek üzere yola çıkar.
Genel özet bu şekilde ve yıllardır süren savaşın bitmesi için imparatorluğa baş kaldıran isyancılar ve isyancıları bastırmak isteyen imparatorluk arasındaki gerilimle beraber bir tanrının geçmişte yaptığı hatayı düzeltmek için bir seçilmiş kanı uyandırması ile başlayan macera ileri bölümlerde tam gaz devam edecek.
Nedir bu seçilmiş kan ve günahkar kan mevzusu...
Daha önce birinci ve ikinci cildi okuyanlar bilir ki Kuwala'nın kurtulmak istediği gölgeler vardı. Bu gölgeler diğer taraf geçemeyen ruhlardı ve insanın aklını ve enerjisini bozup onu bir katile çevirebilirdi. Kuwala'nın soyu dünyayı yaratan iki tanrıdan biri olan Hammuaş'a dayanırken Daki adındaki Güneyli prensin soyu Tesna adında ki tanrıya dayanmaktadır. Tesna 3. kitapta karşımıza Ölüm olarak çıkıyor. ikinci kitapta da ölüm olarak kendini göstermişti. İkinci kitapta ise Üç Tanrı Dağında var olan bir kızıl taştan söz ediliyor ve yargıç olan Koen'ın ruhunu canlandıran taştır. Koen dünyadan tanrıları kovduktan sonra kızıl taşı ikiye bölüyor. Bir tarafı Buz kristali diğer tarafı ise kızıl kan olarak geçiyor. Birini doğuya birini batıya göndermek istiyor. Ancak ikisinin bulunmaması için tanrılar başka bir karar alıp kanı ikiye bölmek istiyor. bir sıcak bir de soğuk olarak. soğuk olanı Kuzeye gönderip yüz yıllardır devam eden tanrı soyu olan seçilmiş kana emanet ediyorlar. kutsal görevleri olarak onu korumak ve kollamak için sağ kalan tek erkek onu bedenine mühürlüyor. Sıcak olan ise Güney'e gönderiliyor. Güneyde emanet edilen kan ise kral tarafından güç arzusuna yenik düşülerek kullanılmaya çabalanıyor. Ve kral lanetlenip acı içinde ölüme mahkum edilirken soyunu sürdürerek bu lanet uzuyor.
Soğuk kanı koruyanlar seçilmiş kandan olan Andrjez Dejan mühürle tekrar dirildiğinde kendi kanın yerini kutsal kan alıyor. Aynısı abisinde mümkün olmasa da kristalden ve Milos'un kanından etkilenmeyerek ortaya çıkıyor. Milos'un kanı ise birebir kristali canlandıracak kadar güçlü bri büyüye sahip olmasına rağmen günahkar laneti olduğu için onu ölüme sürüklüyor. ne kadar çok kan kaybederse o kadar çok canı yanarak ölmeye mahkum edilmiş durumda. gücünü kullandıkça tükeniyor. Andrjez Dejan ise gücünü kullandıkça kanı güçleniyor.
Kim hangi soydan peki?
Dejan ailesi aslında Ave'nin ve Tesna'nın soyundan geliyor. son tanrı kanı yok olmadan önce olacakları ön gören Güneş'in Kızı ona emanet edilen ikizlerden kız olanın karnına bir erkek bebek yerleştirerek onu doğurması ve soyunun erkek doğurması için kaderi değiştirir. Ve Dejan soyu sürekli soy adını koruyarak sadece erkeklerden oluşur.
Roluge soyu ise kopukluklar yaşamaktadır. Günahkar kral aslen batı soylu olsada çölde öldüğü söylenir. Bu süreç içinde patlak veren savaşlarda soyu kaybolup onu yok etmeye ve kullanmaya çalışanlardan kaçmak için her zaman isimsiz ve soy atsız gezmişlerdir. Milos'un babası yetimdir. Milos bu günahın bedeli olarak anne ve babasını kaybedip on beş yaşında o da yetim ve öksüz kalmıştır. Babasının soyunun nereden geldiği bilinmezken onu yetimhaneye getiren bile bilinmiyor. İlk günahı işleyen kral ise Hisar Soyludur. Hisarda yetişmemiş sonradan hak kazanmış bir senato üyesi Nikow ve tarih yazıcısı Mona'nın oğludur. Adı ise "Koen"dir. Koen'in sayesinde hayatta kalan bir çocuk olduğu ve Mona ona borçlu olduğu için bu ismi vermiştir.
Bunun yanı sıra İmparatorluk sınırları eskiden yer alan Rahom Pavitra ile Dohen arasında yer almaktadır.
Umarım açıklayıcı olmuştur. kafanızı karıştıran bir şey varsa lütfen bana yorumlarda sorun. :)
Yorumlar
Yorum Gönder